Hayat Eve Sığar (HES) olarak isimlendirilen ve Sağlık Bakanlığı tarafından işletilen bilişim sisteminde üretilen bir kod, ilgilinin COVID-19 hastalığı açısından herhangi bir risk taşıyıp taşımadığına ilişkin olarak kişi ve kurumlarla paylaşımda bulunmasına olanak sağlamaktadır. Bu sayede, salgın hastalığın yayılım hızının azaltılabilmesi için ilgililerin temaslarının azaltılması amaçlanmaktadır.
HES kodunun istenmesi veya sorgulanması, her ne kadar bir kod olarak nitelense de, öz itibariyle kişinin sağlığına ilişkin bir bilginin işlenmesidir.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 6. Maddesine göre kişisel sağlık verileri “…ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.”
Hastanın COVID-19 bakımından “riskli” olup olmadığının bilinmesi ağız ve diş sağlığı hizmet sunumunda zorunlu olmayan tıbbi işlemlerin ertelenebilmesine olanak sağlayabilir. Bu yönüyle sağlık hizmetlerinin planlanması kapsamında, ağız ve diş sağlığı hizmet sunumunda hastalardan HES kodu istenmesi veya söz konusu kodun sorgulanması yukarıda belirtilen, kişisel sağlık verilerinin ilgilinin rızası aranmaksızın işlenmesine ilişkin istisna kapsamındadır.
Bu çerçevede, ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin sunulmasından önce, hastaya randevu verilmesi aşamasında, hastadan ve hasta ile birlikte gelecek hasta yakınlarından dişhekimlerinin veya sağlık kuruluşlarının HES kodu talep etmesi Kişisel Verilerin Korunması Kanununun ihlali niteliğinde değildir.
Bilgilerinizi rica ederim.
DİŞHEKİMLERİ ODASI BAŞKANLIĞI’NA,